Турция.ру - Место под солнцем! Отдых в Турции!

Страна Турция
   >> Изучение турецкого языка
Просмотреть ВСЕ Ветви*

Aydan
(археолог)
2007/11/27 20:49
Fıkralar Обратить на это сообщение внимание Модератораархив 

Вот, для желающих немного поупражняться или просто посмеяться..

Dilenci
Adamın biri bir gün yolda giderken bir dilenciye rastlar. Dilenciye para verir ve ‘al bununla bir sigara alırsın’ der. Dilenci ‘beyim ben hiç sigara içmem’ der. Bunun üzerine adam, ‘o zaman bir bira içersin’ der. Dilenci ‘ben ağzıma içki koymam’ cevap verir. ‘Sen de o zaman bir altılı oynarsın’. Dilenci ‘ben hiç kumar da oynamam’ deyince adam:
‘Eh öyleyse al bu parayı ve bizim eve gel’ der. Dilenci ‘neden’ diye sorunca adam:
‘Karım seni bir görsün, içki ve sigara içmeyen, kumar oynamayan bir adamın ne hali oluyor’.

Hepsi eriyor
Deli, kahveye girdiğinde soluk soluğadır. Boş bir masaya oturup ocağa seslenir:
- Bana bir çay!
Çay gelir, şekerleri atıp karıştırır. Garsondan yine şeker ister. Onları da atıp karıştırır, yeniden ister.
Garson:
- Sekiz şeker koydunuz çaya, der şaşkın şaşkın.
- Еh be kardeşim koydum işte görüyorsun ama hepsi eriyor.

Meraklı deve
Genç deve annesine sormuş: ‘Anne niye bizim ayaklarımız bu kadar büyük?’
Anne cevap vermiş: ‘Çölde kuma batmamak için’.
Genç deve tekrar sormuş: ‘Peki kirpiklerimiz neden bu kadar gür?’
Anne yine cevap vermiş: ‘Çölde kum fırtınalarında kum kaçmasın diye’.
Merakı yatışmamış olan genç deve bi soru daha sormuş: ‘Bizim niye hörgüçlerimiz var?’
Anne deve sabırla yanıtlamış: ‘Çölde çok uzun süre susuz idare edebilmek için suyu hörgüçlerimizde depolarız’.
Sonunda dayanamayan genç deve sormuş: ‘Eee o zaman bizim bu hayvanat bahçesinde ne işimiz var?’

Pabuç
- Geceleri pabucunu çıkartmadan yatan kimdir sence Leyla?
- Bilmiyorum, kimdir canım?
- Tabiki atlar.

Kızamık
Evin hanımı doktorun istediği parayı çok bulduğunu söyleyince doktor:
‘Ama hanımefendi, oğlunuzu iyileştirmek için on defa evinize geldim’ deyince evin hanımı da:
‘İyi de canım, o da kızamığı bütün okula yaymadı mı?’

Nefes alayım
Ünlü şair Yahya Kemal İstanbul’da bir yokuşu çıkarken kiloları nedeniyle bayağı yorulmuş. Yokuşun bitiminde solda bir kafe varmış. Şair o yorgunlukla hemen bir masaya geçip oturmuş. Yeni bir müşterinin daha geldiği zannıyla sevinen garson, hemen şairin yanına gelip:
- Buyurun efendim, hoşgeldiniz, ne alırsınız?
Yorgunluktan konuşmaya dermanı olmayan şair şöyle cevap vermiş:
- Müsaade edersen bir nefes alayım evladım.

Yağmur
Kaptan Temel Fadime’ye yağmurun yağıp yağmayacağını önceden bildiğini söyler. Fadime nasıl diye sorunca Temel:
- Eğer ki hamsiler suda oynuyorsa yağmayacak, oynamıyorsa yağacak demektir.
Fadime:
- Buyur bak bakalım, yarısı oynuyor yarısı oynamıyor. Şimdi ne olacak? Temel:
- O zaman belki yağar, belki de yağmaz.

Ayakkabı
Bir Kırşehirli ayakkabı almak için mağazaya gitmiş.
Mağaza sahibi:
- Buyurun efendim. Ne istemiştiniz?
- Ayakkabı bakıyorum, 41 numara demiş. Birkaç ayakkabı denemiş. Denediği ve beğendiği ayakkabılardan birisinin ayağını sıktığını söylemiş. Mağaza sahibi de:
- Bir hafta sonra açılır, demiş.
Kırşehirli:
- İyi o zaman ben bir hafta sonra gelip alayım, demiş.


Aşk her düşünebileceği yerde vardır....

Перейти на

turkey.ru |Модератор | |